TERÖRSÜZ TÜRKİYE VE HADDİ AŞAN KANI BOZUKLAR - 1

(Bu yazı 17 Ağustos’ta kaleme alınmıştır)

Terörist başı, çocuk katili soysuz p.çin açıklamaları ve terör örgütünün silah bırakma tiyatrosunu izledik hepimiz, zaten sembolikti…

Dünden bugüne on binlerce insanımızı şehit eden, yıllardır imralı-imralı diyerek yumuşatılan, algı yapılan terörist başı, çocuk katili soysuz p.ç ‘in yüzünde yaşattığı acılardan ve döktüğü kanlardan dolayı zerre pişmanlık yok! Kaldı ki yüzü de yok!

Yıllarca beslenmiş, semirtilmiş hınzır gibi koltukta oturuyor, üstüne üstlük süslü cümlelerle başarı hikâyesi(!) anlatıyor kansız!

Hangi birini anlatalım:

Misal terörist soysuz sözde KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat bilerek ya da bilinçaltında gizlediği irini kusmuş bir süre önce ‘Hukuki zemin olmadan pkk silah bırakmaz.’ Demiştir…

Temmuz ayında, silah yakma tiyatrosu esnasında aynı soysuz ‘Bu adımı net bir kararla attık… Siyasi bir eylemdir ve karşılığını görmek istiyoruz.’ Demiştir…

Karşılığı nedir?

Ve açıklamalarına devam eden soysuz ‘Sadece dağdan inmekle yetinmek istemiyoruz. Amed’de, Ankara’da, İstanbul’da demokratik siyasetin öncüleri olmak istiyoruz’ Ancak devletin bugünkü yaklaşımının bu geçişi zorlaştırdığını’ söylüyor…

Bu canlının Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyetiyle bir bağının olmadığı, iç dinamikleri zerre bilmediği anlaşılıyor… (Söylemiyor, söyletiliyor, belli ki)

Videoyu izleyin ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız! İrini ağzından kaçırmış, çevirmeye çalışsa da başaramamış… Kendilerince bir çuval inciri mi berbat etti, yoksa bilinçaltını mı kustu yakında öğreniriz…

Bu soysuzların propagandasını yapmak istemediğimden mütevellit bu kadarıyla yetiniyorum… Tamamını merak eden Google’de arama yapıp okuyabilir, izleyebilir…

Mademki bu tiyatro devem edecek, bunlar yetmez! Aksine ters teper!

Bu taşeron soysuz örgüt geçmişten günümüze arşivini, dünü bugünü ve yarın için planlarını zerresine kadar itiraf etmeli, arşivini amasız fakatsız teslim etmeli…

Elleri, zihinleri kanlı teröristler Türkiye Cumhuriyetince yargılanmalı ki bu tiyatroyu izlemeye devam edelim!

Atalarımız bizlere: ‘İhanet unutulursa tekrarlanır.’ Şiarını öğütlemişlerdir…

Biliriz ki ihanet unutulursa tekrar eder.

Ve biliriz ki TÜRK unutmaz…

Soysuzlara ve siyasi uzantılarına hükmü şahsiyet vermek, siyaset yolu açmak gelecek adına endişe verici bir adımdır, inşallah yanılan ben olurum!

On binlerce şehit ve binlerce gazi vatan evlatlarına olan saygı ve minnettarlığım var… Birçok şehit ana, baba, eş, çocuk, gardaşlarını tanıyorum, telefonlarını bile açamaz hale gelmek kahrediyor!

Cumhuriyet döneminin önemli hiciv şairlerinden Namdar Rahmi Karatay onlarca yıl önce bakın ne demiş!

‘Pehpehlerle, pohpohlarla çok itleri at yaptık.

Uçurduk ta göklere, alkıştan kanat yaptık.

Hiç yoktan başımıza koca saltanat yaptık.

Üstüne çul vursanız, it onu kanat sanır,

Eşeğe gem vurmayın, kendisini at sanır.’

Unutmayalım ki bizler unutmadık bunlar eli kanlı terörist!

Diğer yandan bazen eş-dost, hısım-akraba, okuyucu-yazıcı size bir şey ispat etmem gerekiyormuş gibi hissedip, hissettirip anlaşılması zor ve garip tepki ve dahi yorumlarınız oluyor...

‘Neden sessiz kalıyorsunuz?

Neden yazı yazmıyorsunuz?

Neden çıkıp anlatmıyorsunuz?

Zorundasınız, mecbursunuz vb. onlarca yüzlerce ileti, mesaj telefon aldım alıyorum…

Bu yazıyı 17 Ağustos’ta kaleme almıştım ben!

Bilinmesini isterim ki sosyal medyada şu kadar kişi takip etmiş, beğenmiş, beğenmemiş çokta umurumda değil… Samimiyetle ne yapmak istediğimizi, ülkümüzü, ideallerimizi, hayat felsefemizi, duruşumuzdan taviz veremeden yaptığımız işi herkes bilir…

Elbette ki yorumlarınız önemli, elbette ki kişilere saygı duyuyorum (her fikre saygı zorunluluğu yoktur) elbette ki yapıcı eleştiri biz yazar, söyleri büyütür, farkındayız… Lakin hepimizin de farkında olması gerekenleri unutmadan…

Ve elbette ki bizler Türkiye Cumhuriyeti Devletimize sonsuz güvenimiz var… Devlet aklı ve ciddiyetiyle gereken takibi anbean yaptıklarına şüphemizde yok…

Lakin şu ana kadar provoke eden, TBMM’de haddi aşan, Türkiye’nin birçok yerinden soysuz p.için sloganlarını atarak yürüyüşler yapan, sınırları zorlayan eylemler olmuştur, olacaktır… Şımaran, semirenlerde oluyor farkındayız…

Bazı kanı bozukların attığı her adımın takip ve kayıt edildiğinin de farkındayız…

Ve bu işin Devlet aklı ve liderliğiyle bir an evvel bitmesinden yanayız…

Terörsüz Türkiye'nin tezahürüyle birlikte, bölünme rüyası görenlerin heveslerinin de kursaklarında kalacağına da kaniyiz…

Her birimiz Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin de neferleriyiz…

Lakin it’e çul, eşeğe gem vururken bu toprakların asıl sahibi Türk milleti de incitilmemelidir…

Saygılarımla

DEVAM EDECEK…

Not: Lütfen eleştirileriniz şu, o, bu siyasi parti özelinde olmasın, dar kapsamda sıkışıp ocu, bucu, şucu mahalle kavgasına bürünmesin… İstirham ediyorum herkes fikrini söylesin incitici olmasın…

Ves’selam…